18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. Yıl dönümünde, Cumhuriyet Meydanı’nda resmi tören düzenlendi. Resmi törenin ardından Cumhuriyet Halk Partisi’nin öncülüğünde alternatif tören düzenlendi.
Törene Cumhuriyet Halk Partisi İl ve ilçe teşkilatı, CHP milletvekilleri Özgür Ceylan ve İsmet Güneşhan,İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, CHP Çanakkale Belediye Başkan Adayı Muharrem Erkek, İYİ Parti Çanakkale Belediye Başkan Adayı Burak Kunt bazı siyasi partililer, bazı oda başkanları ve birçok sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Atatürk Anıtı’na çelenk sunumunun ardında Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkan İbrahim Can Ergun bir konuşma yaptı. Ergun konuşmasında, Çanakkale Zaferi’nin, dünya tarihinde bir dönüm noktasının yaşandığı, güç dengelerinin değiştiği, olayların akışı üzerinde Türk Milletinin belirleyici bir rol oynadığı, Kurtuluş Savaşı’nın mihenk taşı olduğunu vurguladı.
İbrahim Can Ergun konuşmasının devamında şunları söyledi;
“Bugün, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’ni, 109. Yıldönümünde kutlamanın gururunu yaşıyoruz. Emperyalist bir savaşın ortasında kalmış bir milleti, Çanakkale Kara ve Deniz Savaşlarında dayanışma duygusuyla yeniden ayağa kaldıran ve Kurtuluş Savaşımızın meşalesini yakan başta Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını ve bu toprakları kanlarıyla sulamış , hayatlarıyla bedel ödemiş nice şehidimizi saygı ve minnetle anıyorum. Çanakkale Zaferi, dünya tarihinde bir dönüm noktasının yaşandığı, güç dengelerinin değiştiği, olayların akışı üzerinde Türk Milletinin belirleyici bir rol oynadığı, Kurtuluş Savaşımıza mihenk taşı olduğu, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kahramanlık ve fedakârlığın doruk noktasına ulaştığı bir saygınlık ve azmin mücadelesi olmuştur. Birinci Dünya Savaşı’nı galip bitirmek için gemileriyle Çanakkale Boğazını geçip İstanbul’u almak isteyen emperyalist devletlere karşı kahraman ordumuz, Çanakkale Boğazı’nda aylar süren bir dizi kara ve deniz savaşı yapmıştır. 18 Mart 1915 tarihi de emperyalistlerin boğazı denizden geçemeyeceklerini gördükleri büyük bir direnişin zafer günü olmuştur. Çanakkale Deniz Zaferi, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda milletimizin tüm kesimlerinin bir araya gelerek gösterdiği birlik ve beraberlik ruhunun da simgesidir. Bu zafer, çeşitli etnik kökenlerden ve inançlardan gelen Türk milletinin ortak bir hedef etrafında birleşebileceğini göstermiştir. 109 yıl önce, Çanakkale’de verilen bu mücadele, bugün hala milletimizin ortak tarih ve kültür mirasının bir parçası olarak yaşamaktadır.
Atatürk’ün, Çanakkale Savaşı’nda hayatlarını kaybeden Anzak askerlerinin annelerine ithafen söylediklerini hatırlatmak istiyorum. Bu sözler, insanlık tarihindeki en dokunaklı ve anlamlı barış mesajıdır. Atatürk, savaşın acı gerçeklerini ve kayıplarını anlayarak, düşman askerlerinin annelerine şu sözlerle seslenmiştir:
“Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
“BU TOPRAKLARIN KIYMETİNİ DAHA İYİ ANLIYORUZ”
Savaşların ve çatışmaların olduğu her yerde, insanlığın ortak acıları ve umutları vardır. Atatürk’ün bu sözleri, bize savaşın sonuçlarına değil, barışın ve insanlık bağlarının gücüne odaklanmamız gerektiğini hatırlatır. Barışın kenti Çanakkale’nin muhteşem zaferinin 109. yıl dönümünde, bu toprakların kıymetini daha iyi anlıyoruz. “Çanakkale Geçilmez”, sadece o dönemdeki bir savaşın ifadesi değil, aynı zamanda Türk milletinin kararlılığını, yurtseverliğini ve özgürlük tutkusunu simgeler. Bugün, bu ruhla dolu olan bizler, geçmişimizin mirasına sahip çıkmanın yanı sıra, geleceğe umutla bakıyoruz.
Bugün burada olmanızdan dolayı teşekkür ederim. Çanakkale’mizin geçmişine ve geleceğine sahip çıkmak için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.”
