Ne FETÖCÜSÜ bitiyor, Ne BÖLÜCÜSÜ..
Çanakkale’de; Siyaset ve Bürokraside Güç Zehirlenmesi kaygısı, Makam Sevdası ve FETÖ Ruhunun Gölgesinde Samimiyet Sınavı..
Siyaset ile birlikte bürokrasi sahnesi de, halka yüksek perdeden verilen sözlerin ardında farklı çıkar hesaplarının döndüğü bir platforma dönüşmüş durumda. “Söylem başka, eylem başka” ifadesinin çarpıcı örnekleri, Çanakkale’de de kendini gösteriyor. Adalet, eşitlik, halkın menfaati ve ekip ruhu gibi kavramları dilinden düşürmeyen liderlerin, çıkarları tehlikeye girdiğinde birlik ruhunu bir kenara itip kendi hesaplarına odaklandığı bir tabloya tanık oluyoruz. Bu ikiyüzlülük, yalnızca sözlerde değil; samimiyet, tevazu ve birlik maskesi altında sergilenen tavırlarda da açığa çıkıyor. Bu durum bürokrasi ve iş dünyasına de sirayet etmiş durumda,her ne kadar gizlenmeye çalışılsa da; aynı tavır ve duruşları bazı kurum ve kuruluşlarda da açıkça görebiliyoruz.
FETÖ’nün Yeniden Hareketlenme Çabalarına Karşı Dikkat
FETÖ’nün yıllar içinde birçok Devlet Kurumunda, özellikle Üniversitelerde oluşturduğu ”ORTAK AKIL TOPLULUKLARI” üzerinden yürüttüğü sızma taktikleri, algı operasyonları hâlâ hafızalardadır. Bugün benzer bir tehlike, FETÖ’ye hayranlık duyan ve eski “ortak akıl” yaklaşımlarıyla hareket eden zihniyetlerin yeniden sahneye çıkma çabalarıyla kendini gösterme potansiyeline sahip. Özellikle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gibi milli günlerde törenlere katılmaktan imtina eden, Cumhuriyet değerlerinin uygulanmasına karşı duran bazı kesimlerin varlığını sürdürmesi, bu zihniyetin devletin ve siyasi partilerin içinde tam olarak ayıklanmadığını düşündürüyor. Çanakkale gibi tarihi değerlerin yüksek olduğu bir şehirde dahi bu yapıların sinsi planlarını devreye sokma ihtimali kaygı verici. Bu tehlike karşısında daha fazla uyanık olunması gerektiği açık.
Sözde Değil Özde Samimiyet: Çanakkale Halkı, Bu Millet Hesap Sorar.!
Çanakkale halkı, siyasi liderlerinden sadece güzel sözler değil; ekip ruhuyla hareket eden, samimi ve alçakgönüllü bir duruş bekliyor. Samimiyet, halkın yanında durmak, birliğin gücüne inanmak ve zor zamanlarda bile sözünden dönmemektir. Tevazu ise makamın gücüne kapılmadan, halkla iç içe olmayı gerektirir. Ekip ruhu ise bireysel çıkarları bir kenara bırakıp, birlik ve beraberlik içinde çalışmayı zorunlu kılar. Çanakkale’nin köklü tarihine ve birlikte hareket etme geleneğine yakışan liderlik; söz ve eylemin örtüştüğü, halka ve ekibe olan samimiyetin hissedildiği bir duruşu zorunlu kılıyor.
Makamın Sihrine, Koltuğun Zehrine Kapılanlar
Siyaset, koltukların geçici olduğu bir sahne. Bugün sahip olunan makamlar yarın başka ellere geçecek. Bu yüzden, siyasette güç zehirlenmesine kapılmamak, koltuğun gücüne yaslanmamak ve halktan kopmamak büyük önem taşır. Güç zehirlenmesine kapılanlar, tarihin sayfalarında ağır bedeller ödemiş, kalıcı bir iz bırakmak yerine geçici hırslarının esiri olmuştur. Tarih, dönüp dolaşıp kendini hatırlatan bir tekerlek; gücün esiri olmamak için liderlerin halkın yanında, tevazu ve samimiyetle yer alması şart. Aksi halde, halka rağmen hareket edenlerin kaderi ağır sonuçlarla mühürlenir.
Liderlik-Yöneticilik Kalıcıdır, Koltuklar Değil: Çanakkale Halkı Gerçek Samimiyet Bekliyor
Çanakkale’deki siyasilere önerimiz şudur: Sözlerinizi eylemlerinizle ve ekiplerinizle örtüştürmezseniz, halkın güvenini kaybedersiniz. Bu şehrin halkı, kendi şahsi çıkarlarına değil, Çanakkale’nin yararına ve dürüstçe çalışacak liderlere güven duymak istiyor. Siyasete sızan, kirli ve zehirli zihniyetlere, kişisel menfaatlere hizmet eden yaklaşımlara yer vermemek, bu şehre ve halkına duyulan saygının gereğidir. Samimiyetsizlikle hareket ederek inşa edilen hiçbir makam kalıcı değildir; halkın gerçek liderleri, yalnızca sözleriyle değil, eylemleri ve samimiyetiyle bu güveni hak eden olacaktır. Tekrar ediyoruz; ’’ Halka söz, menfaate yön verenler, söylemleri başka, eylemleri başka olan samimiyetsiz, tehlikeli siyasetçiler ve bürokratlar, dikkat edin bu sefer büyük mercek altındasınız..”
DİP NOT:
Bu şehirde kalıcı sözler ve izler bırakmak gerek, havada uçan samimiyetsiz vaatler değil…Vurgulamakta fayda var ;Hain ve sinsi hamleler hedefe değil zifire götürür.. Vatandaş sesleniyor; “izleyip göreceğiz , bal yapmaz arıları tarihe gömeceğiz..” Şimdilik sağlıcakla …
YAZAN: ZAFER DURMAZ
