FETTULLAH GÜLEN’İN NEFRET ETTİĞİ ADAM NECMETTİN ERBAKAN VE MİLLİ GÖRÜŞ HAREKETİ..
Yıl 1966… Erbakan O dönemde İTÜ’de hocalık yaparken TOBB içinde Sanayi Odası başkanıdır. İzmir’e gittiğinde Buca Dokuz Çeşmeler’deki Nurcu’ların kampını ziyaret etmişti. Fettullah Gülen öğrencilerin başındaydı. Erbakan, parti kurma fikrinden bahsetti. Gülen’in kaşları birden çatıldı. ‘Ben siyasete girmem. Siz de girmeyin. Beraber talebe yetiştirelim. Siz üniversitede hocasınız, asistan yetiştirerek, siyasetle değil devleti içeriden fethedelim, eleman yetiştirelim.’ dedi.
Necmettin Erbakan birden ayağa kalkarak şöyle dedi: ‘Olmaz öyle şey. Bu iş yapılacaksa çıkılır siyasette yapılır. Senin dediğin gibi içeriden gizli, illegal yollarla böyle bir şey yapılmaz, devlet de bundan rahatsız olur. İslami de değil.’ “
Yıl 1997.. Necmettin Erbakan ”Cemaatin okuluna giden siyonizmin askeri olur..”
Milli Görüş Hareketi Nedir? Milli Görüş Ne Demek? Tüm merak edilenler haberimizde..
Milli Görüş hareketini başlatan Necmettin Erbakan Milli görüşü nasıl tarif ediyordu? Milli Görüş nedir? Ne zaman ortaya çıktı? Milli Görüş neyi savundu? Erbakan kısaca; “Milli Görüş demek, bizim milletimizin kendi görüşü demektir. Sultan Fatih ‘in İstanbul ‘u fethederken kalbindeki inanç ne ise, Milli Görüş odur. Bizim milletimiz bin yıl Milli Görüş ile dünyaya hakim oldu. Bugün de bütün dertlerimizin ilacı Milli Görüştedir.” demişti. Peki Milli Görüş Hareketi Nedir? Milli Görüş Ne Demek?
Necmettin Erbakan’ın Milli Görüş Anlayışı:
1000 yıllık tarihi olan bir milletin taklitçi olmasını, Batı hayranı taklitçiler tarafından yönetilmesini görmek değil, düşünmek bile akıllı, bilinçli, şuurlu bir müslümanı üzer. Çeşitli bilim dallarında Batılılara ve tüm dünyaya örnek olmuş bir milletin evlatları taklitçi olamaz ve taklitçilerin peşine gitmelerine müsade edilemezdi. Çünkü taklitçilik sömürülmeyi, ezilmeyi gerektirir ve kalkınmayı, büyümeyi, ilerlemeyi önler. Taklit edilen at hızıyla ilerlerken, taklit eden kaplumbağı yürüyüşüyle mesafe kat ederek ilerler.
Batılılar kendi terzilerinde, kendi ölçülerine göre elbise biçtirip, diktirip giyiyorlar. Bir zaman sonra bu elbiseleri yıprandığı için çöpe atıyorlar. Biz de işte -eski de olsa hazır elbise deyip batılılar tarafından biçilmiş, dikilmiş, giyilmiş ve atılmış olan bu elbiseleri insanlarımıza giydirmeye çalışıyoruz. Tabiiki dar geldiği için olmuyor. Çünkü bizim halkımızın yapısı büyük. Halkı, kendi terzimiz yokmuş, biz biçemeyiz, dikemeyiz gibi bu eskileri giymek mecburiyetinde bırakıyoruz. Elbiseler eski ve dar olduğu için sökülüp yırtılıyor. Biz yırtık ve sökükle uğraşırken elin adamı aya gidiyor biz de onu seyrediyoruz. Teşbihte hata olmasın, işte taklitçilik buna benziyor.
Türkiye’de Milli Eğitim var, Milli Savunma var, Milli İstihbarat var, Milli Gelir var, Milli Piyango var da Milli Görüş olmaz mı?
İşte bunun için Erbakan “Milli Görüş” dedi, Milli Görüşle yola çıktı ve Milli Görüşle yürüdü…
Çünkü Erbakan Hocaya göre, Milli Görüş, bir milletin kendi görüşüdür. Kendi görüşü olmayan, uydu olur, robot olur, taklitçi olur! Taklitçi ise asla üretken ve başarılı olamaz!
Millî Görüş, Türkiye’nin kendi insan ve ekonomik gücü ile kalkınabileceğini, öz değerlerini koruyarak, arkasına tarihinin verdiği kuvveti alarak daha hızlı adımlarla yürüyebileceğini savunur..
Bir sonra ki 6(altı) ok ilkeleri yazı dizimizde görüşmek üzere..