CHP Çanakkale Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun, Çanakkale’de sağlık hizmetlerine erişimin bilinçli tercihlerle zorlaştırıldığını, eski hastane binalarının çürümeye terk edildiğini ve Atikhisar Barajı üzerinden oluşturulan maliyetlerin hukuki dayanağı açıklanmadan halka yansıtıldığını söyledi. Ergun, “Sorumluluğu çarpıtmayın, Çanakkale algı değil kamusal sorumluluk istiyor” dedi.
CHP Çanakkale Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun, düzenlediği basın toplantısında Çanakkale’nin sağlık altyapısı, kent planlaması ve su maliyetleri üzerinden iktidara yönelik kapsamlı eleştirilerde bulundu. Ergun, yaptığı açıklamada, Çanakkale’nin en temel hakkı olan sağlık hizmetine erişimin yıllardır bilinçli tercihlerle zorlaştırıldığını belirterek, kentin merkezi idarenin tepeden inme kararlarıyla plansızlığa ve ihmale mahkûm edildiğini söyledi.
AKP iktidarının yıllardır iki başlık üzerinden övündüğünü dile getiren Ergun, “Sağlıkta kuyrukları kaldırdık diyorlar, yol yaptık diyorlar. Biz de buradan soruyoruz: Kuyrukları mı kaldırdınız, yoksa hastaneleri mi ortadan kaldırdınız?” ifadelerini kullandı.
“Kentin ana yaşam alanı hastanesiz bırakıldı”
Devlet hastanesinin kent merkezinden alınarak şehrin bir ucuna taşındığını hatırlatan Ergun, gelinen noktada Sarıçay’ın kuzeyinde tek bir hastane bulunmadığını vurguladı. Oysa Çanakkale nüfusunun önemli bir bölümünün bu bölgede yaşadığını belirten Ergun, kentin ana yaşam alanının hastanesiz bırakıldığını söyledi.
Bu durumun yalnızca bir konfor meselesi olarak görülemeyeceğini ifade eden Ergun, bunun doğrudan ulaşım, acil sağlık hizmetine erişim ve olası bir deprem anında kentin düğümlenmesi anlamına geldiğini kaydetti. Gece saatlerinde taksi parası vermemek için ambulans çağırmak zorunda kalan vatandaşların yaşadığı tabloyu kimsenin başarı olarak anlatamayacağını dile getiren Ergun, bunun yanlış sağlık politikalarının ve yerel yönetimlere dayatılan tepeden inme şehircilik tercihlerinin sonucu olduğunu savundu.
Ergun, “İstanbul’da Kanal İstanbul’u dayatanlar, Çanakkale’de Devlet Hastanesi’ni ücra bir noktaya dayattı” sözleriyle iktidarın yaklaşımını eleştirdi.
“İki büyük kamu yatırımı göz göre göre çürütülüyor”
Kent merkezinde bulunan Eski SSK Hastanesi ile Eski Devlet Hastanesi binalarının yıllardır atıl durumda olduğuna dikkat çeken Ergun, bir dönem binlerce insanın tedavi gördüğü bu iki büyük kamu yatırımının göz göre göre çürümeye terk edildiğini söyledi. “Hastane yoksa, yolun da övünmenin de anlamı yoktur” diyen Ergun, iktidarın sağlıkta başarı söylemini bu tabloyla bağdaştırmanın mümkün olmadığını ifade etti.
“Ocak ayında verilen sözlerin arkasında kimse yok”
2025 yılının Ocak ayında kamuoyuna yapılan bir açıklamayı hatırlatan Ergun, AKP milletvekili, meclis üyesi ve o dönem atanmış il başkanının Sağlık Bakanı ile yaptığı görüşmenin ardından, eski devlet hastanesinin 150 yataklı olarak yeniden hizmete açılacağının duyurulduğunu anımsattı. Aradan geçen aylara rağmen ortada somut hiçbir adım bulunmadığını belirten Ergun, “Nerede proje, nerede ihale takvimi, sahada neden hiçbir hareket yok?” diye sordu.
Ne Eski SSK Hastanesi’nde ne de Eski Devlet Hastanesi’nde tek bir somut gelişme olmadığını vurgulayan Ergun, bu yapıların yalnızca adres tanımlarında “eski” olarak kaldığını söyledi. “Söz çoktur, icraat yoktur. Çanakkale halkı bu oyalamayı hak etmiyor” dedi.
“Merkezi planlama anlayışı kenti kilitliyor”
Sorunun yalnızca hastanelerle sınırlı olmadığını dile getiren Ergun, merkezi idarenin planlama anlayışının kenti her alanda düğümlediğini ifade etti. Barbaros Mahallesi Yeni Kordon bölgesindeki öğrenci yurdunun yıkıldığını ancak alanın boş bırakıldığını hatırlatan Ergun, buna karşılık üniversite kampüslerinden ve kent merkezinden kopuk Tekzen olarak tarif edilen bölgeye yurtlar yapılmasının ciddi ulaşım sorunlarına yol açtığını söyledi.
Bu tercihlerin ulaşımı zorlaştırdığını, kenti kilitlediğini ve ortaya çıkan sorunların yükünün yerel yönetimlerin sırtına bırakıldığını belirten Ergun, sorunu üreten merkezi idarenin faturayı belediyelere kestiğini savundu.
“Su meselesinde sorumluluk bilinçli şekilde çarpıtılıyor”
Atikhisar Barajı üzerinden yürütülen su tartışmalarına da değinen Ergun, barajın yaklaşık 50 yıl önce taşkınları önlemek amacıyla DSİ tarafından yapılan bir yatırım olduğunu hatırlattı. Buna rağmen bugün bu baraj üzerinden oluşturulan maliyetlerin hangi yöntemle hesaplandığının açıklanmadığını ve bedelin doğrudan Çanakkale halkının cebine yansıtıldığını söyledi.
2025 yılında halktan 35 milyon TL kesildiğini belirten Ergun, bu parayla dört adet tam teşekküllü otobüs alınabileceğini ifade etti. Bu kesintilerin her yıl devam edeceğini ve nereye gittiğinin de belli olmadığını vurguladı.
AKP Merkez İlçe Başkanı’nın barajı ve su sorununu yalnızca belediyelerin sorumluluğu gibi göstermeye çalıştığını söyleyen Ergun, bunun kamuoyunu yanıltan bir yaklaşım olduğunu dile getirdi. Çanakkale Belediyesi’nin uzun yıllardır kente sağlıklı ve içilebilir su sağladığını belirten Ergun, yeni arıtma tesisleri ve yenilenen su deposu yatırımlarına dikkat çekti.
“50 yıl önce yapılmış bir barajın maliyeti bugün hangi hukuki ve teknik yöntemle hesaplanıyor?” diye soran Ergun, isale hattı gibi devletin asli sorumluluğunda olan işlerin neden tamamen belde belediyelerine yıkıldığını sorguladı. “Madem baraj belediyenindir deniyor, o zaman DSİ yazısını silin, barajın üzerine Çanakkale Belediyesi yazın” ifadelerini kullandı.
“Çanakkale algıdan yoruldu, sorumluluk bekliyor”
Açıklamasının sonunda Çanakkale’nin polemik değil, hizmet, planlama ve kamusal sorumluluk beklediğini vurgulayan Ergun, yerel yönetimlerin cezalandırılmaya çalışıldığını savundu. “Silkelemekle halkı terbiye etmeyi birbirine karıştırmayın” diyen Ergun, iktidara çağrıda bulunarak, gereğini yapmaları ya da bu anlayıştan vazgeçmeleri gerektiğini söyledi.
Basın toplantısına CHP İl Başkanı Levent Gürbüz, İl Genel Meclis Üyesi Halil Ertuğrul ile il ve ilçe yöneticileri de katıldı.








