Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman’ın Ekoturizm Rantına ve Doğa Talanına en başından itibaren Tavrı Sert..
Daha once ki haberlerimizde de ifade ettiğimiz üzere; Çanakkale’de ekoturizm adı altında gerçekleştirilen imar değişiklikleri, yıllardır tarım arazilerinin ve doğal alanların yapılaşmaya açılmasına neden olurken, Vali Doç. Dr. Ömer Toraman bu süreci sıkı bir şekilde denetleyerek rant kapısına dönüşen projelere karşı net bir duruş sergiliyor.
Rant Haritası Ortaya Çıktı: Ekoturizm Deyip Çanakkale’yi Betona Gömdüler!
“Çanakkale’nin doğası parsel parsel satıldı, şimdi de üstüne beton dökülüyor!”
Ekoturizm adı altında doğayı korumak için başlatıldığı iddia edilen projeler, artık doğayı korumaktan çok rantın yeşil kılıfı haline geldi. Çanakkale’de yıllardır süren bu düzen artık gizlenemiyor çünkü tuz koktu..!
Yeni düzenlemeyle birlikte artık bu oyun eskisi kadar kolay oynanamayacak:
• Artık dosyalar ilk olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na gidecek ve burada bakanlık görüşü-onayı alınacak.
• Ardından proje, yine 11 farklı kurumun incelemesine sunulacak. • Daha sonra dosya, İl Genel Meclisi’nde oylamaya gidecek.• Son sözü ise Ekoturizm rantına en başından beri sıcak bakmayan Çanakkale Valisi Doç.Dr. Ömer Toraman söyleyecek.!
Murat Çağlayan: “Ekoturizm, Ego Turizmine Dönüştü!”
İYİ Parti İl Genel Meclis Üyesi Murat Çağlayan, Şubat ayı oturumunda Ekoturizm rantını şu sözlerle hedef aldı:
“Defalarca uyardık! Çanakkale’de ekoturizm uygulamalarında tuz koktu. Bu artık doğayı koruma değil, kişisel çıkarları maskelemek için kullanılan bir oyun haline geldi. Ekoturizm, ego turizmine dönüştü!”
Çağlayan, Çanakkale Valiliği ve İl Özel İdaresi’nin denetim raporlarına dikkat çekerek çarpıcı bir veri paylaştı:
“Son 10 yılda ekoturizm amaçlı imar planı kapsamında sadece 2 işletme Turizm İşletme Belgesi alabilmiş. Geri kalan yüzlerce dosya ise ne mi oldu? Lüks villalara, tatil sitelerine dönüştü!”
Bu tablo, ekoturizm projelerinin amacından ne kadar saptığını gösteriyor. Doğayı korumak için var olduğu iddia edilen sistem, aslında betona ve ranta hizmet eden bir düzene dönüşmüş durumda.
“Ekoturizm” artık sadece bir tabela. Altında ise doğanın talan edildiği, çıkar odaklarının kazandığı bir düzen saklanıyor.
Ekoturizm Alanları Çanakkale’yi Aşıyor: Betonun Haritası
Çağlayan’ın ortaya koyduğu veriler, ekoturizmin nasıl bir rant haritasına dönüştüğünü gözler önüne seriyor:
• Bekleyen ekoturizm dosyalarının toplam alanı: 6 milyon 995 bin metrekare
• Bu dosyalar imara açılırsa toplam alan: 18 milyon 913 bin metrekare
• Çanakkale Belediyesi’nin yerleşim alanı ise: 15 milyon metrekare
Bu ne anlama geliyor?
Ekoturizm adı altında imara açılması planlanan alan, Çanakkale’nin mevcut yerleşim alanından bile daha büyük.
Yani doğayı korumak için başlatıldığı söylenen projeler, aslında Çanakkale’nin doğasını yok edecek kadar geniş bir beton alanına dönüşüyor.
Koruma değil, betona zemin hazırlayan bir düzen kuruldu!
“Ekoturizm kisvesi altında yapılan her proje, aslında doğaya değil betona yatırım. Bugün ‘turizm alanı’ dediğiniz yerler, yarın lüks konutlar, villalar ve rant odaklı yapılaşmalar olarak karşımıza çıkıyor.”
Güneş Pehlivan: “Ne amaca, ne de ihtiyaca uygunluktan bahsedilemez”
Daha önce de pek çok kez açıkladığımız üzere, bugün gelinen noktada, Çanakkale’de 293 ekoturizm imar planı onaylanmış, bunlardan 256’ında imar uygulaması yapılmıştır. Önceki uygulamada asgari başvuru şartı 5 dönüm, bölünme şartı 2 dönüm olan; daha sonra yapılan mevzuat değişikliği ile asgari başvuru şartı 15 dönüm, bölünme şartı 10 dönüm olan ekoturizm planları sonucunda; yapılan bölünme (ifraz) işlemleri ile çeşitli arazi büyüklüklerinde 1011 ekoturizm imar parseli oluşturulmuştur.11 parsel için yapı kullanma izin belgesi alınmış, bunlardan sadece 5’inde İşyeri ve Çalışma Ruhsatı alınmış, İşyeri ve Çalışma ruhsatı alan 5 tesisten yalnızca 2’si Turizm İşletme Belgesi almıştır. İşyeri ve Çalışma Ruhsatı almamış 6 tesisten 4’ünün konut amaçlı olarak kullanıldığı, diğer 2’sinin boş olduğu tespit edilmiştir. Aynı hususlar Sayın Valiliğin tespitlerinde de mevcuttur.
Hala İl Özel İdaresinde değerlendirme aşamasında olan 147 yeni ekoturizm amaçlı imar planı mevcuttur. Bunların onaylanması halinde Çanakkale’de ekoturizme açılmış arazi büyüklüğü 18.913.650 metrekare olacaktır. Çanakkale Belediyesi’nin toplam yerleşim alanının büyüklüğünün 15 milyon metrekare olduğu düşünüldüğünde gelinen noktada ulaşılan boyut ortadadır. İmar planları bir amaca, ihtiyaca ve kamu yararına uygunluk doğrultusunda, şehir planlama ilkelerine uygun olarak yapılmalıdır. Çanakkale’de ekoturizm imar planları çerçevesinde bu ilkeler çoktan aşılmış olup, İl Genel Meclisinde de dile getirdiğimiz üzere, ne amaca ne de ihtiyaca uygunluktan bahsedilemez.
Pehlivan’ın bu sözleri, ekoturizm adı altında yürütülen projelerin gerçek yüzünü ortaya koyuyor
Özetle;Çanakkale’de uygulunan Ekoturizm projelerinin çoğu, aslında tarım alanlarını, ormanları ve doğal mirası yok etmek için atılan bir adımdan ibaret. Bu sadece çevresel bir sorun değil; bu, Çanakkale’nin geleceğine vurulan ekonomik ve ekolojik çok büyük bir darbedir..
Köylü Kazanmadı, Doğa Kaybetti!
Bugüne kadar bu projelerden en çok kim kazandı?
• Aracılar, emlakçılar ve çıkar grupları.
Peki ya köylüler?
• Toprağını umutla satan köylü, büyük paralar kazanacağını sanırken sadece aracıların komisyonlarına çalıştı.
• O tarlalar, bugün köylünün değil, lüks konut ve villaların gölgesinde.
“Bir zamanlar buğday tarlaları olan topraklar, şimdi beton yığınlarıyla kaplı. Toprak kayboldu, bereket kayboldu, umut kayboldu.”
Bu tablo, sadece köylünün değil, bir bütün olarak Çanakkale’nin kaybı. Çünkü doğa bir kez kaybedildiğinde, geri getirilmesi imkânsız bir hazine.. Kazananlar ise hep aynı: rant odaklı projeler. Kaybedenler ise toprağın, suyun ve havanın hakkı..
Kapalı Kapılar Ardında Çizilen Çanakkale’nin Kaderi
•Onay veren bir çok Meclis üyeleri, adeta dosya takipçisi ve emlakçı gibi çalıştı.
• Kararlar, birkaç kişinin kapalı kapılar ardında yaptığı pazarlıklarla verildi.
• Ve her kararın sonunda doğa kaybetti, çıkar grupları kazandı.
Çanakkale’nin kaderi, birkaç masanın üstünde, dosya klasörlerinin arasında şekillendirildi.
Bu pazarlıklar sadece kağıt üzerindeki kararlar değil; doğanın, ekosistemin ve geleceğin masa başında satılmasıdır.
Bir ekosistem, bir dosya kadar hafif olmamalıydı.
Ama oldu.
Bakanlık Görüşü: Gerçek Koruma mı, Yeni Bir Maskeli Oyun mu?
Tekrarlıyoruz; Yeni düzenleme diyor ki:
• Önce dosyalar Bakanlığa gidecek, burada bakanlık görüşü alınacak. • Sonrasında yine 11 kurumdan görüş toplanacak.• Ardından dosya, İl Genel Meclisi’ne oylamaya sunulacak. • Son kararı ise Çanakkale Valisi verecek.
Ama asıl soruyu sormak gerek:
Çanakkale Valisi Doç.Dr Ömer Toraman’ın bu konuda ki duruşu ve tavrı net.. Ancak; “Bakanlık görüşü dedikleri şey, doğaya çekilen yeni bir kılıf mı olacak?” Rant Çanakkale İl Genel Meclisinden Ankaraya’mı kayacak.. Özetle; “Rant bitecek mi, yoksa sadece el mi değiştirecek?” Bu süreci hep birlikte izleyip göreceğiz..
Hesap Günü Gelecek: Doğa Susar, Hukuk Asla Unutmaz!
En başından itibaren vurguladığımız üzere; “Her imza bir delildir, her dosya bir iz bırakır. O izler silinmez, sadece zamanını bekler.”
“Bugün attığınız imzalar, yarın hakkınızda düzenlenecek iddianamelerin kanıtı olacak.”
“Kamu yararını yok sayan her karar, bir gün yargı önünde ‘görevi kötüye kullanma’ suçu olarak karşınıza çıkar.”
“Rant uğruna yapılan her usulsüzlük, ‘zimmet’, ‘irtikap’, ‘nüfuz ticareti’ gibi suçlamalarla bir gün hukukun önüne düşer.”
Vatandaş sizi affetse bile, hukuk asla affetmez. Soruşturma dosyaları açıldığında, o beton duvarlar sizi saklamaya yetmez.. Çünkü doğa susar ama Islak imza silinmez.
Dip Not: Vurgulamakta fayda var; tezgaha gelmeyin.. Paranızı ”Çözeriz ve Hallederizci-lere” kaptırmayın.. Eko turizmde Yeni Dönem Başlıyor.. Denetimlerin sıkılaştırılması ve geçmişteki dosyaların yerinde/yeniden incelenmesi kapıda. .Şimdilik Sağlıcakla..