Çanakkale’de son günlerde art arda meydana gelen büyük çaplı orman yangınlarının ardından sosyal medyada gündeme gelen “yangınlar maden faaliyetleri için çıkarıldı” iddiaları, kentte tartışma yarattı. Tepki gösteren kurumlar arasında yer alan Çanakkale Madenciler Derneği (ÇAMAD), kamuoyuna yaptığı yazılı açıklamada söz konusu iddiaları “asılsız ve mesnetsiz” olarak nitelendirdi.
“Yangınlar maden şirketlerine alan açmak için çıkarıldı” iddiaları kentte huzursuzluk yarattı
Yangınların henüz kontrol altına alınmasının ardından sosyal medyada hızla yayılan paylaşımlar, özellikle bazı bölgelerdeki orman yangınlarının ardından maden projeleri yapılacağı yönünde iddialar içeriyordu. Bu söylemlere karşı çıkan ÇAMAD, madencilik sektörünün hedef haline getirildiğini savundu.
Dernekten yapılan açıklamada, “Bu suçlamalar, sahada yangınla mücadele eden emekçilerimize iftiradır. Gerçeği yansıtmayan bu iddialar, hem kamuoyunu yanıltmakta hem de sektöre zarar vermektedir” ifadeleri yer aldı.
“Yangın bölgeleri madenciliğe yasaklı alanlar”
ÇAMAD’ın açıklamasında dikkat çeken bir diğer vurgu ise, yangın çıkan alanların hukuki statüsü oldu. Dernek, Anadolu yakasında Ezine ile Lâpseki arasındaki kıyı şeridinin 2020 yılında Bakanlık kararıyla madenciliğe kapatıldığını, Avrupa yakasındaki Gelibolu-Eceabat hattında yanan bölgelerin ise 1. derece doğal ve tarihi sit alanı içinde yer aldığını belirtti. Açıklamada, “Bu bölgelerde maden bulunsa bile çıkarılması yasal olarak mümkün değildir” denildi.
“Çanakkale’nin jeolojisi değerli maden açısından zayıf”
İddialara jeolojik açıdan da yanıt veren ÇAMAD, Çanakkale Boğazı çevresinin genç denizel çökel yapılarla kaplı olduğunu ve bu nedenle altın ya da benzeri değerli madenlerin doğal olarak bulunmadığını kaydetti. Dernek yetkilileri, “Bu bilimsel gerçekler ortadayken, maden çıkarmak için orman yakıldığı iddiaları akıl dışıdır” dedi.
“Yangın madenciliği kolaylaştırmaz, zorlaştırır”
Madenciliğin yasal süreci hakkında da bilgilendirme yapılan açıklamada, yangın sonrası bölgelerde yapılan zorunlu ağaçlandırma ve çevre denetimlerinin, madencilik faaliyetlerini kolaylaştırmadığı, tam tersine daha da karmaşık hale getirdiği savunuldu. “Yangın çıkararak maden ruhsatı alınamaz” vurgusu dikkat çekti.
“Madenciler yangın söndürme çalışmalarında aktif rol aldı”
Açıklamanın en çarpıcı bölümlerinden biri ise madencilerin yangınla mücadeleye verdiği destekti. ÇAMAD, birçok taş ocağı, maden işletmesi ve sanayi çalışanının gönüllü olarak iş makineleri, tankerler ve ekipmanlarıyla sahada görev aldığını ve söndürme çalışmalarına destek sunduğunu aktardı. “Yangınla savaşan insanlara iftira atmak vicdani değildir” görüşü öne çıktı.
“Madenciliği itibarsızlaştırmak, ülkeye zarar verir”
Dernek, açıklamasının sonunda madencilik sektörünün yalnızca ekonomik değil, stratejik ve teknolojik öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, sektörü hedef alan söylemlerin “Türkiye’yi dışa bağımlı hale getirmek isteyenlerin işine yaradığı” değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamada şu ifadeye de yer verildi:
“Çanakkale’nin ve Türkiye’nin ormanları da madenleri de bu milletin ortak mirasıdır. Madenciler, bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da doğaya saygılı, kanunlara uygun çalışmaya ve devletinin yanında olmaya devam edecektir.”