“Kısır polemiklerle işimiz yok. Kim laf üretiyor, kim iş üretiyor, bu millet görüyor, biliyor.” dedi ve ekledi: “Bu işler konuşarak olsaydı, ormanların kralı arslan değil, papağan olurdu.”
BÜLENT TURAN ÜZERÜNE..
Çanakkale’de siyaset üzerine söylenen her söz, bu şehrin geçmişine de, geleceğine de kazınır. İşte bu yüzden; hem Grup Başkanvekilliği hem milletvekilliği yapmış, bugün de İçişleri Bakan Yardımcılığı görevini sürdüren Bülent Turan’ın Çanakkale’ye kattıkları… Ne inkâr edilebilir ne de silinir. Somut projelerden, toplumsal etkilere kadar ortada duran bir tablo var.
Hizmeti Yok Saymak, Vicdanı Yok Saymaktır
Turan’ın siyasi duruşunu ya da liderlik tarzını eleştirmek demokratik bir haktır, buna söz yok. Ama adil olmak şart. Ortaya koyduğu hizmetleri görmezden gelmek, eleştiriyi haklı çıkarmaz; aksine, siyasi hesaplaşmaya çevirir. Böyle bir yaklaşımın da kamu vicdanında karşılığı olmaz.
Çanakkale’yi Dönüştüren Vizyon
Milletvekilliği döneminde hayata geçen projeler, kentin sosyoekonomik yapısını baştan aşağı değiştirdi:
- 1915 Çanakkale Köprüsü ile ulaşımda ve ticarette çağ açan bir devrim,
- Organize Sanayi Bölgeleri ile üretimi ve istihdamı katlayan adımlar,
- Assos–Troya tünelleri ve ulaşım yatırımları ile kenti erişilebilirlikte üst lige taşıyan hamleler,
- Eğitim ve sağlık altyapısına yatırımlar ile yaşam standartlarını yükselten reformlar,
- Troya Yılı, Mehmet Akif Ersoy Yılı gibi kültürel atılımlarla Çanakkale’nin değerlerini dünyaya tanıtan projeler,
- Doğalgazın ilçelere ve beldelere ulaştırılması ile modern yaşamı her noktaya taşıyan hizmetler,
- Deprem konutları ve yenilenen kamu binaları ile güvenli, dirençli bir şehir inşa eden çalışmalar.
Bu adımlar, günü kurtarmak için değil; Çanakkale’nin yarınını, hatta gelecek on yıllarını şekillendirmek için atıldı.
Yalnızca Bir Siyasetçi Değil, Sorumluluk Alan Bir Lider
Turan’ın gücü sadece Ankara’daki makamından gelmedi. Halkla kurduğu bağ, ilçelere, beldelere, köylere kadar inen hizmet anlayışı, onu bu şehirde sıradan bir milletvekili olmaktan çıkarıp, sorumluluk alan bir lider haline getirdi.
Hizmetin Hakkını Ver, Eleştirini Yine Yap
Eksikleri söylemek gerekir. Yanlışlar dile getirilmeli, hatalar ifşa edilmeli. Ama bu yapılırken, emeğin ve kazanımların üstü çizilirse, o eleştiri kamu yararına değil, kısır siyasete hizmet eder. Doğruya “doğru” diyebilmek, siyasi etiğin en temel gereğidir.
Siyasette Adaletin Ölçüsü: Tutarlılık
Çanakkale siyaseti üzerine konuşan herkes, geçmişle bugünü birlikte değerlendirmeli. Çünkü bugün söylenen her söz, yarının rotasını çizer. Bülent Turan’ın bundan sonraki adımları da bu açıdan önemlidir. Yanlışa sessiz kalmayacağımız gibi, hizmetin hakkını da inkâr etmeyeceğiz.
Emeği Görmezden Gelmek, Bu Şehre İhanettir
Ne sorgusuz bir övgü, ne körü körüne tarafgirlik… Bu bir duruştur, aynı zamanda bir hatırlatma: Çanakkale’yi gerçekten seven herkes, bu şehre emeği geçenin hakkını teslim etmek zorundadır. Bu, basit bir nezaket değil; kente ve yarınlarına duyulan saygının en net göstergesidir.
Tarih, Emeği de İhaneti de Yazar
Siyaset, kişisel hırsların değil; milletin ortak yararının mücadelesidir. Bugün hizmetin değerini görmezden gelenler, yarın bu şehrin tarihine eksik yazılır. Çanakkale unutmaz; kim lafla, kim icraatla iz bıraktı, zamanı geldiğinde ortaya çıkar. Ve unutmayalım: Emeğin hakkını teslim etmek, bir kişiye değil; bu topraklara ve geleceğine olan borcumuzdur.
Siyaset gelip geçer, makamlar değişir; ama bu şehir, kimlerin lafla, kimlerin icraatla anıldığını asla unutmayan bir hafızaya sahiptir.
Şimdilik sağlıcakla.