İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, muhalefetin “atanmış bakanlar” eleştirilerine Yeni Şafak gazetesindeki köşe yazısında yanıt verdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin doğrudan halk iradesiyle şekillendiğini hatırlatan Turan, bakanların da bu sistem içinde halkın yetkilendirdiği Cumhurbaşkanı tarafından atandığını vurguladı.
“Bakanlar KPSS ile değil, halkın yetkilendirdiği Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Bürokrat değil, siyasi aktördürler. Bu gerçek inkâr edilemez,” ifadelerini kullandı.
“BAKANLAR SİYASETİN AKTİF ÖZNELERİDİR”
Turan, parlamenter sistemde olduğu gibi mevcut sistemde de bakanların milletin iradesiyle görev yaptığını belirtti.
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde Cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçildiğini ve kabinesini oluşturma yetkisini yine milletten aldığını” vurgulayan Turan, bakanların siyasi sorumluluk taşıyan kişiler olduğunu ifade etti.
“KPSS İLE DEĞİL, MİLLETİN OYUYLA GELEN BİR YÜRÜTMEYİZ”
Turan, muhalefetin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a yönelik kullandığı “pabucumun atanmışı” ifadesini eleştirerek, bu tür söylemlerin geçmişin darbe zihniyetini çağrıştırdığını söyledi.
“27 Mayıs Darbesi’ni de bu anlayışın tetiklediğini” belirten Turan, “Kabine üyelerinin siyaset yapması hem anayasal çerçevede hem de pratikte bir zorunluluktur” dedi.
“KRONİK MUHALEFETE PAPUCUNU TERS GİYDİRMELİYİZ”
Yazısında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hızlı karar alma, koalisyon istikrarsızlığını ortadan kaldırma ve kabinenin icraya odaklanmasını sağlama gibi avantajlarına dikkat çeken Turan, şu ifadelerle noktaladı:
“Darbe ürünü anayasal sistemin yerine milli iradeyi esas alan yeni bir hükümet modeline geçtik. Elbette yeni öneriler olabilir, bu doğaldır. Ancak atılan her adım, siyaseti daraltmak yerine genişletmeye hizmet etmelidir. Aksi takdirde, darbe anayasalarının tuzaklarına düşülür. Kabinesiyle ve parti teşkilâtıyla, Kronik Muhalefet’e papucunu ters giydirmeye devam etmeliyiz.”