Siyasetin ruhunda var.
Bir çoğu sever gibi görünürler, sevmezler,
Saygı gösterir gibi yaparlar, göstermezler.
Yanındaymış, destek veriyormuş gibi tutum sergilerler, arkasında, yanında olmazlar.
Gülümseyerek selam verir gibi davranırlar, içten samimiyet sergilemezler.
Siyasetin Çanakkale genelindeki tarifinde de var bunlardan.
Siyasette var olduğun sürece kapını çalan, selam veren, selam-sevgi ve muhabbetlerini yollayan, ‘bir emrin var mı?’ diyen çok olur. Sadece Türkiye’nin, sadece Çanakkale’nin değil, dünyanın her yerinde bu böyle. Çünkü birilerine göre kendi sistemlerinin bir parçası,fazlasıyla gereği belki de…
İkiyüzlü olmak, riyakar davranmak, sever gibi görünmek, samimiyet sergiler gibi hareket etmek..vs.vs..
Varlık seviştiriyor, yokluk dövüştürüyor çünkü..
Siyaset mi şimdi bu… Adam satma sanatı olduğunu ileri sürenler kadar, hizmet etme fırsatı olarak yorumlayanlar da var muhakkak. Herkesin fikri kendine, belki de haklı olarak kişisine göre.
Bir yerde, birileri parlamaya başlarsa,yaptıkları söyledikleri o bölgenin o ilin yani şu an yaşadığımız şehrin sınırlarını aşar, sesi de sözü kadar duyulursa,soy adı isminden çok öne çıkarsa,Hem o bölgenin hemde ülkenin vitrininde de siması dolaşırsa, onu makasa almak, ,itibarını zedelemek,yok hükmünde göstermek, sırası ve yeri geldiğinde de ayağını kaydırmak için türlü türlü çirkin yollara başvurmak; bir elinde çiçek diğerinde balta saklamak Çanakkale siyasetinin figüran yapısının bu döneminde fazlası ile var,bunu kimse inkar etmesin. Haset, fitne ,hatta kendilerince İNTİKAM bile devreye giriyor bu evrede zaten..
Hepimiz görüyoruz,siyasetin SAĞI-SOLU bir yana, doğru olan yolu bir yana.!
2014 mart -2015 haziran-kasım, 2018 haziran ve 2019-31 Mart. Nasıl bir matematik yapıyorlar,ilin genelindeki seçmen belli nüfus belli,ilçeler beldeler mahalleler üyeler geçmişten bu güne alınan oylar belli, ittifaklar belli,kafasına göre SKM oluşturanlar;yok Fermuar yöntemi,yok biat/hatır listesi diyerek keyfi görev ve yetki dağıtanlar,Kimisi mevcut il merkezli Belediye başkanını, kimisi vekilini Grupbaşkanvekilini saymaz; netice ortada arkadaş ortada; iktisat uzmanları hatta sosyologlar çözemez halihazırdaki bu yaratılan durumu,bu ne gözünü karartmışlık, bu neyin hırsı,bu ne Kafası,bu ne aritmatik bu ne matematik.. neye göre kime göre; olan yada olmayan bir başarıya yada başarısızlığa ortak arıyor veyahut kendilerince bulduklarını iddia ediyorlar bu zihniyetler..
Şimdilik X-Y-Z Partileri iç yüzleşmelerinde susan izleyen gözlemleyen birileri muhakkak vardır ve zamanı gelince Siyaset adabınca, kendi Parti Mekanizmalarının işleyişine göre muhakkak konuşacaklardır,lüzum görülen adımları da ortak akıl ve istişareler ile de kesinlikle atacaklardır diyorum.
Bu yazımız belli bir siyasi zümreye atfen değil..Vurguladığım üzere bu yazımızın yanı sıra,Kaypaklığın ve Dalkavukluğun da SAĞI-SOLU yok diyoruz.! Ancak üstüne alınan da alınsın diye de açıkça belirtiyoruz..!
Kimini güç zehirledi,kimi koltuğun sihrine kapıldı..Lakin kimde süt ,kimde zehir bu seçmen,bu vatandaş X yada Z Partili bunu gayet iyi biliyor, merak etmeyin görmesi gerektiğini de görüyor.. Kim değişti, kim geliştirdi,kim makama kim vatandaşa sarıldı,kim koltuğa kim ranta,kim hizmet aşkına sarıldı.. Çanakkale halkı ilçesinden beldesine,mahallesinden köyüne bunu gayet iyi biliyor..
Siz bir Yılda bir partinin Genel sekreterliğine,diğeriniz yine başka bir partinin İl Başkanlığı makamına geldiniz ;bir de dönüp bakın bu adamlar niye burada,vatandaşın yüzü niye onlara dönük, niye vatandaş,niye seçmen bizlerden değil de onlardan yana KENDİNİZE BİR SORUN..Cevabı çok basit bulacaksınızdır da işinize gelmez susar sözde siyaset yaparsınız üretmeden,dokunmadan.. İKİ PARTİNİN-Yada ittifakların genel ve yerel seçimlerde kısmi Başarı ve Başarısızlık cevapları apaçık yukarıda. GÜÇ ZEHİRLENMESİ ve buna bağlı İSTİŞAREDEN YOKSUNLUK..! Var mı ötesi arkadaş..Yok.
Ayrıca Genel ve Yerel seçimleri karşılaştıranlara ve de kıyaslayanlara ise:aşırı Anasonlu veya oksijensiz ortamlardan uzak durmalarını, bilgi zehirlenmeleri yaşamamalarını ve de yaşaTmamalarını öneriyoruz artık.
Dönelim ve devam edelim konumuza ; Fikri, zikri belli olmayan
Gelene ağam, gidene paşam diyen
Yaşantısını her zaman nehrin akış yönüne göre düzenleyen
Kriter koymadan kendince belirlediği Güçlünün arkasına sığınarak hayatını idame ettiren
Kabaca, kucaktan kucağa gezen
Dansözlerden daha yetenekli bir şekilde kıvırtan
Hele bir de tüm bunları bizzat siyaset kurumu içerisinde aktif rol alarak yapan şahısların nasıl bir karaktere sahip olduklarını yorumlamaya gerek var mı.?
Siyasi konsomatrisliğin ve dansözlüğün bir diğer (ve belki de en güçlü) sebebi de menfaattir.
Bu bazen siyasi menfaat
Bazen de ticari menfaat olarak karşımıza çıkar.
Güçlünün yanında durarak (Yerelde ve ya genelde)
Ya da görünerek o ranttan azami derecede faydalanmanın derdindedir bu tipler.
Velhasıl
Dik durmayı bilmeyen
Yeter ki yerim sağlam olsun mantığıyla yaşayan herkes siyasi konsomatris ve dansöz olmaya mahkumdur.
Yaşadığı hayat içerisinde BELKİ maddi bir şeyler kazanırlar ama
Manevi olarak insan olma vasfından her zaman uzakta hayatını sürdürür ve sonlandırırlar diyor tüm okurlarımıza saygılarımızı sunuyoruz.. DEVAMI BU HAFTA.. SAĞLICAKLA