Siyaset= Ahlak – Dürüst ve Omurgalı İnsanlar ile birlikte MİLLETİN- MEMLEKETİN çıkarları doğrultusunda yapılan bir EKİP İŞİ… En azından her koşulda böyle ifade ediliyor… Ama siyaset çöplüğü Çanakkale’de artık dayanılmaz derecede pis kokular yayıyor… Böyle gider ise COVİD-19dan ,Tifüs ve Koleradan daha tehlikeli sonuçlara vesile olacak… Bu çöplükte hem adanmışlar hem siyasetçiler, hemde kullanılıp atılan KİRLİ MENDİLLER- KİRLİ ÇAMAŞIRLAR aşırı derecede PİS KOKULAR ve MİKROP yayıyor… Özet ile MÜDAHALE ŞART…Yıkanmakla KIRKLANMAKLA dezenfektanlarla olacak-bitecek iş değil bu azizim…
KULLAN- AT= KİRLEN= PAKLAN; Yok böyle bir temizlenme kombinasyonu…
Neyse gelelim tehlikeli vede mikrop saçan BAŞKA BİR pis kokulu konuya;
İnsan para verip aldığı bir mendili niçin atar…
Kirlenmiştir de ondan…
Peki, kirli diye çöpe attığı mendildeki pislik kimin pisliğidir…
Tabi ki… Kendi pisliğidir…
Kirli diye kurtulmaya çalıştığı, mendil değil, kendi pisliğidir aslında…
İşte insanoğlu yıllardır bu kısır döngüyü “Siyaset” adı altında sürdüre gelmiştir…
Siyasetçi, bir yerlere gelebilmek için bazı insanlara ihtiyaç duyar…
Çevresinde toplanan bu insanlar onun en yakın çalışma arkadaşları gibi gözükse de, en yakının da olduklarından aynı zamanda, en yakınında olmanın verdiği avantajla onun tüm eksikliklerini ve tüm pisliklerini bilen ve yarın olası ters bir durumda bu bilgileri ona karşı kullanabilecek olası tehlikelerdir…
Bunu bilen siyasetçi hedefine ulaştığında, “Kullan at” yöntemi ile ilk önce bunlardan kurtulmaya çalışır…
İlk başta VEFA borcunu ödüyormuş gibi gözüküp, çeşitli avantajlar sağlıyormuş gibi yapsa da, gözünü bu olası TEHLİKELİ GRUPTAN ayırmaz, ilk hatalarında üzerlerine çullanır…
Hata yapmadıkları zamanlarda da, “Senin için böyle, böyle diyorlar” diyerek, kaynağı belirsiz, gaipten aldıkları mesaja dayanarak “Kullan at” yöntemini bir kez daha devreye sokarlar…
Peki siyasetçi için durum böyle iken vatandaş için farklı mıdır???
Asla değildir…
Oda kendi menfaatlerine hizmet edeceğine inandığı siyasetçinin etrafında kümelenmekte bir sorun görmez…
Kendi aklından geçen menfaatlere hangi siyasetçi ile ulaşabileceğine inanıyorsa onun için çalışır…
Hedefine ulaştığında ise sabırsızlıkla önündeki ilk seçimleri bekler…
Ve ilk seçimde oda aynı yönteme başvurur…
“Kullan at”…
Çünkü siyasetçi de artık onun tüm pisliklerini bilen adamdır…
Elde ettiği mevziye, ya da makama hangi yollarla ulaştığını en iyi o bilir…
İşte her seçimde karşımıza çıkan, parti değiştirmeler, bir önceki seçimde çalıştığı adayın karşısında aday olmalar, aynı partide olsalar bile, aday adayı savaşlarında taraf olmalar hep bu yüzdendir…
Sonuç…
Av ile avcı arasında tarihin ilk zamanlarından beri süregelen “KİMİN GÜCÜ KİME YETERSE” kavgası gibi, siyasetçi ile seçen arasında da siyasetin icat edildiği ilk yıldan beri “KULLAN AT” yöntemi süregelmektedir…
Bu durumun örneklerini görmek için alim olmaya gerek yoktur…
Herkesin aynaya bakması yeterlidir…
Allah siyasilere, kumaş mendil ömrü uzunluğunda siyaset yapmayı…
Vatandaşa da, siyasilerden kumaş mendil kadar kıymet görmeyi nasip etsin… AMİN…
DİP NOT: Birileri çıkıp haykırmaya hazırlanıyor Mitolojide ki MİDAS’IN HİKAYESİ’ni çığlıklarla her platformda haykırmaya… ama asıl sorun Midas’ta değil bu sefer VEZİRİ AZAM’lar da… Kalın sağlıcakla.