Çanakkale Madenciler Derneği (ÇAMAD), 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü kapsamlı bir organizasyonla taçlandırdı. Sektör paydaşlarını bir araya getiren “Çanakkale Madenciliğinde Yeni Ufuklar” kitabının tanıtımı ve gala gecesi, kentin madencilik vizyonuna ışık tuttu. Etkinlik çerçevesinde düzenlenen panellerde, madenciliğin teknolojik dönüşümü, çevresel hassasiyetler ve ekonomik stratejiler en üst düzeyde ele alındı.
ÖNEMLİ İSİMLER BİR ARAYA GELDİ
ÇAMAD ev sahipliğinde düzenlenen geceye sektörün önde gelen isimleri katılım sağladı. TOBB Madencilik Meclis Üyesi ve ÇAMAD üyesi Dr. İbrahim Kürşat Tuna, büyük ilgi gören “Kritik Madenler Çağı – Enerji Dönüşümünün Jeopolitiği” isimli kitabının imza gününü etkinlik bünyesinde gerçekleştirdi.
Programın açılış kürsüsüne çıkan ÇAMAD Başkanı Mehmet Naci Tülek ve ÇOMÜ Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çınar, sektörün bilimsel temeller üzerinde yükselmesi gerektiğine vurgu yaptılar.
“MADENCİLİĞİN GELECEĞİNİ KONUŞMAK İÇİN BİR ARADAYIZ”
ÇAMAD Başkanı Mehmet Naci Tülek yaptığı konuşmada; “Hepinizi, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü vesilesiyle düzenlediğimiz “Çanakkale Madenciliğinde Yeni Ufuklar” temalı bu anlamlı etkinlikte Çanakkale Madenciler Derneği adına saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Bugün burada yalnızca bir meslek gününü kutlamak için değil; madenciliğin geleceğini, sorumluluklarını ve dönüşümünü birlikte konuşmak için bir aradayız. Çünkü artık madencilik; yalnızca yerin altındaki zenginlikleri çıkarmak değil, yerin üstündeki yaşamla uyumlu, çevreyle dengeli ve toplumla birlikte büyüyen bir üretim anlayışını temsil etmek zorundadır” ifadelerini kullandı.
“ÇANAKKALE YENİ NESİL MADENCİLİĞİN GÜÇLÜ TEMSİLCİSİ”
Başkan Tülek konuşmasında; “Bu noktada Çanakkale, sahip olduğu doğal kaynaklar, jeolojik çeşitlilik ve stratejik konumuyla Türkiye madenciliğinin en önemli merkezlerinden biri olmanın ötesinde; yeni nesil madencilik anlayışının da güçlü bir temsilcisi olma yolunda ilerlemektedir” dedi.
“KİTABIMIZIN ÜLKEMİZ MADENCİLİĞİNİN BAŞVURU KAYNAĞI OLACAĞINA İNANIYORUM”
Lansmanı yapılan kitabın sektöre rehberlik edeceğini belirten Tülek; “Teknoloji, sürdürülebilirlik ve stratejik dönüşüm; bugün sektörümüzün en temel kavramları hâline gelmiştir. Bu nedenle etkinliğimizin ana temasını taşıyan ve “Çanakkale Madenciliğinde Yeni Ufuklar: Teknoloji, Sürdürülebilirlik ve Stratejik Dönüşüm” başlıklı kitabın hazırlanmasını ve yayımlanmasını son derece kıymetli buluyoruz. Çanakkale Madenciler Derneği olarak bu çalışmanın sponsorluk sürecini üstlenmiş olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Çünkü biz, bilgi üretiminin, bilimsel yaklaşımın ve akademi–sektör iş birliğinin madenciliğin sağlıklı geleceği için vazgeçilmez olduğuna inanıyoruz. Bu kitabın; hem bölgemiz hem ülkemiz madenciliği için önemli bir başvuru kaynağı olacağına, genç mühendislerimize, yatırımcılarımıza ve karar vericilere yol göstereceğine yürekten inanıyorum. Bu vesileyle; kitabın hazırlanmasında emeği geçen tüm akademisyenlere, yazarlara, katkı sunan kurumlara ve paydaşlara teşekkür ediyorum. Aynı zamanda bu etkinliğin düzenlenmesinde büyük emek veren tüm kişi ve kurumlara da şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Tülek konuşmasını; “Sözlerime son verirken; emeği yerin altında, alın teri yeryüzünde olan tüm madencilerimizin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, etkinliğimizin sektörümüz adına hayırlı ve verimli sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum” sözleriyle noktaladı.
REKTÖR ERENOĞLU: “İNSANI VE ÇEVREYİ MERKEZE ALAN MADENCİLİK”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Ramazan Cüneyt Erenoğlu, üniversite-sanayi iş birliğinin önemine değinerek şunları kaydetti: “İnsanı merkeze alan, çevreye duyarlı ve teknolojiyi gözeten bir madencilik anlayışı için hep birlikte çalışacağımıza inanıyorum.”
“MODERN DÜNYANIN TÜM KIRILMALARI MADENCİLİKLE BAŞLADI”
Altın Madencileri Derneği Başkanı Hasan Yücel’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde ise madenciliğin tarihsel ve ekonomik önemi tartışıldı. Hasan Yücel; “Dünyanın modernleşmesi ve gelişmesinde yaşanan tüm kırılmalar, madenciliğin gelişmesiyle başlamıştır. Bugün de benzer bir sürecin içindeyiz. Özellikle nadir toprak elementleri ön plana çıkıyor. Önümüzdeki çağın adının bile bir mineral kaynağıyla anılacağını konuşuyoruz” dedi.
“2050’DE MADEN ÜRETİMİ 150 MİLYAR TONA ÇIKACAK”
Yücel, küresel üretim projeksiyonlarını paylaşarak; “Bu madenlerin çevreye etkileri var. Bunları dönüştürmek zorundayız. Ancak 60 milyar tonluk geri dönüşümü gerçekleştirmek için de yine madenlere ihtiyacımız olacak. Bu nedenle yerin altı–yerin üstü, tarım–doğa gibi ayrımlar yapmak doğru değil. Hepsini bilimsel temelde tartışmalıyız” ifadelerini kullandı.
“CARİ AÇIĞIN 60 MİLYAR DOLARI MADEN İTHALATINDAN KAYNAKLI”
Ekonomik tabloya dikkat çeken Yücel; “Eğer üretmezseniz, bir yerden almak zorundasınız. Üretmek demek kötü üretmek değildir. Bizim asıl sorunumuz standartlar. Türkiye’nin çok ciddi bir jeolojik potansiyeli var. Sorun potansiyel değil; bu kaynakları nasıl üreteceğimiz ve ekonomiye nasıl kazandıracağımızdır” dedi.
Yücel ayrıca; “Kritik bir dönemden geçiyoruz, kendi kaynaklarımızı değerlendirmemek artık dünya genelinde gericilik olarak kabul görüyor. Bunların hepsini oturup konuşmalı, tartışmalı ve duyarlılıkla hareket ederek üretimiz gerekiyor” diyerek yerli üretimin zorunluluğuna vurgu yaptı.
İKİNCİ PANEL: DOĞA VE TOPLUMLA UYUM
Gecenin ikinci panelinde ise “Doğa ve Toplumla Uyumlu Madencilik” başlığı altında önemli paylaşımlar yapıldı. YMGV Başkan Vekili Ali Emiroğlu’nun yönettiği oturuma; Eti Bakır’dan Ahmet Oğuz Öztürk, TÜMAD Madencilikten Bilge Küçükaytan ve MMO İzmir Şube Başkanı Aykut Akdemir konuşmacı olarak katıldı.







