Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Türkiye Yüzyılı Buluşmaları” kapsamında Çanakkale’de bir basın toplantısı yaptı. Tunç, “AK Parti Teşkilat başkanlığımızın gerçekleştirmiş olduğu “Türkiye Yüzyılı Buluşmaları” vasıtasıyla vatandaşlarımızla, partililerimizle görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Bugün çok önemli bir şehir olan Çanakkale’deyiz. Bağımsızlığımızın nişanesi olan Çanakkale’deyiz. Bu vesile ile tüm şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle ve şükranla anıyoruz” dedi.
“ÇANAKKALE 23 YILDAN BU YANA YATIRIMLARDAN ÇOK BÜYÜK ORANDA İSTİFADE ETMİŞTİR”
Çanakkale’nin AK Parti için büyük önemi olduğunu belirten Bakan Tunç, “Çanakkale’miz hükümetimizin 23 yıldan bu yana yatırımlarından çok büyük oranda istifade ettiği bir ilimiz. Çanakkale için bugüne kadar ne gerekiyorsa yapıldı. Hem bunları yerinde görmek, Adalet Bakanlığı ile ilgili yatırımlarla istişare etmek, vatandaşlarımızla sohbet edip, STK’larımızla istişare etmek için önemli bir program gerçekleştiriyoruz. Vatandaşlarımızla bir araya gelerek önemli veriler elde ediyoruz. Özellikle AK Parti’nin her yaz gerçekleştirmiş olduğu çalışmalardan birisi bu yaz döneminde Eylül ayı sonuna kadar devam edecek. Milletvekillerimizi meclis açılıncaya kadar halkın arasında, halkın sorunlarını dinlemiş olacaklar” dedi.
“KESİNTİSİZ İKTİDARIMIZIN YEGÂNE SEBEBİ HALKIN TALEPLERİNİ DUYARLI OLMAMIZDIR”
Bakan Tunç konuşmasının devamında; “Esnaf ziyaretleri ve STK temsilcileri ile toplantı gerçekleştireceğiz. İlimizde gerçekleştirilen yatırımları İl Yönetimi ve Sayın Valimiz başta olmak üzere birlikte değerlendireceğiz. AK Partinin kuruluşundan bu yana 24 yıl geçti, 23 yıldan buyana da iktidarda. 23 yıl boyunca AK Partinin tek başına iktidar olması ve Cumhur İttifakı ile millete hizmet etme noktasında kesintisiz yürüyüşün sürdürülmesinin en yegane sebebi halkı dinlemesi, halkın taleplerine duyarlı olması, milletin isteklerine yerine getirmesidir” dedi.
“12 EYLÜL DARBESİ DEMOKRASİ TARİHİMİZDE KARA BİR LEKEDİR”
Çanakkale ziyaretinin Türkiye demokrasi tarihi açısından da önemli bir günün yıldönümüne denk geldiğini ifade eden Bakan Tunç; “Bugün 12 Eylül darbenin yıldönümüdür. Kara bir leke, Demokrasimize kara bir leke çalındı. Maalesef siyasi tarihimize, demokrasi tarihimize baktığımızta adeta darbeler tarihidir. Bu darbeler tarihini bizler tarihe gömdük, sona erdirdik. 2007 yılında elektronik muhtıranın çöpe atılmasından, Gezi kalkışması, 17-25 masa başında gerçekleştirilmek istenen emniyet-yargı darbe kalkışması ve 15 Temmuz hain darbe kalkışması milletimizin direnişi ve Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü iradesi ile bunlar akamete uğratıldı. 23 yılda vesayetçi anlayışın müdahalelerine karşı konuldu, milli irade bayrağı yere düşürülmedi. Türkiye’nin yüksek standartlı demokrasiye kavuşmasının mücadelesini milletimiz ile birlikte yaptık. Hem fiziki, ekonomik kalkınmayı sağlamaya çalışırken, bir yandan da demokratik kalkınmayı sağlamaya çalıştık. Anayasa’da gerçekleştirdiğimiz reformlarla o yüksek standartlı demokrasiya kavuşmanın mücadelesini yaptık” dedi.
“DARBE ANAYASASIYLA YÖNETİLMEKTEN MEMNUN DEĞİLİZ, ANAYASA’NIN DEĞİŞMESİ LAZIM”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuşmasının devamında Anayasa’nın değişmesi gerektiğini ifade ederek; “Bugün 12 Eylül Darbesinin yıldönümü. Darbe anayasasıyla yönetilmekten memnun değiliz, bu anayasanın değişmesi lazım. Demokratik, sivil ve katılımcı bir anayasaya cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başlarken kavuşmamız lazım. Bütün siyasi partiler yeni bir anayasa konusunda aslına mutabıktır ancak yöntem ve uzlaşma anlamında bir başarı sağlanamadı. Girişimler oldu, belli noktaya kadar geldi, komisyonlar kuruldu. Bu çabalar yeni bir anayasa dönüşme noktasında maalesef ilerleyemedi. Darbecilerin yaptığı bir anayasa ile yönetilmek Türkiye yüzyılında, Türkiye’ye yakışmıyor. Milletimiz; demokratik, sivil ve katılımcı bir anayasayı sonuna kadar hak ediyor. Siyasetçilerin, milletvekillerinin ve bizlerin milletimize olan en önemli borçlarından birisidir. Temennimiz Türkiye’nin büyük bir uzlaşma içerisinde bunu başarabilmesidir, 12 Eylül darbesinin yıldönümünde demokratik bir anayasa isteğimizi buradan bir kere daha ifade ediyoruz” dedi.
“ÇANAKKALE İÇİN YATIRIMLARIMIZA HIZ KESMEDEN DEVAM EDECEĞİZ”
AK Parti’nin Çanakkale’ye yatırımlarının devam edeceğini belirten Bakan Tunç; “Çanakkale’miz gözbebeğimiz, ecdadımızın mirasındayız. Bu mirasa sahip çıkmak, güzel eserler kazandırmanın mücadelesini gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Çanakkale’mize 23 yılda milyarlarca lira değerinde yatırım gerçekleştirildi. AK Parti döneminde; 191 okul yapıldı, 2316 derslik inşa edildi, 10 hastane inşa edildi. Çanakkale 1915 Köprüsü dünya çapında bir projedir. Trakya’yı Çanakkale’ye bağlayan, dünyanın orta açıklığı en uzun köprüsüne sahip oldu ülkemiz Çanakkale köprüsü sayesinde. 101 km Malkara-Çanakkale otoyolunu tamamladık, Çanakkale ve Gökçeada’da olmak üzere 2 havaalanımız yenilendi ve vatandaşa hizmet ediyor. Çanakkale sınırları içerisinde 2002’den önce, AK Parti’den önce sadece 20 km bölünmüş yol vardı, şimdi bölünmüş yol uzunluğu 433 km’ye yükseltildi. Köy yollarımız başarıyla uygulandı, 679 km köy yolları yapıldı. Adalet Bakanlığı yatırımlarından da Çanakkale’miz yararlandı. Biga, Çan ve Gökçeada adalet binalarımızı hizmete açtık. Ayvacık’ta devam ediyor çalışmalarımız. 2026 yatırım planımız kapsamında da Bayramiç adalet binamız, Gelibolu’da ise İçişleri bakanlığımız ile ortak proje olarak devam ediyor. Çanakkale için yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider ile İstişare ettiğimiz hususlar var. Bugün yine vatandaşlarımızdan dinleyeceğimiz hususlar, Çanakkale ile ilgili talepleri yerinde dinleme fırsatı bulacağız” dedi.
“BUNLARIN HEPSİ CHP’LİLERİN AÇTIĞI DAVALAR”
CHP aleyhine açılan davalar ve kayyım sorularına da yanıt veren Bakan Tunç; “Bu dava süreçleri bize soruluyor. Burada yargılamayı ilgilendiren bir durum söz konusu. CHP’li delegelerin açmış olduğu davalar, yargıya verdiği dilekçeler, suç duyuruları, kongre iptali ile ilgili verdiği dilekçeler. Bunların hepsi CHP mensubu kişiler tarafından başlatılan süreçler. Yargı bu dilekçeleri alıp davaları görmek durumundadır. Hem İstanbul il kongresi hem de genel merkez kongreleri ile ilgili devam eden davalar var. Bu davaların nasıl neticeleneceği ile ilgili bizim buradan bir şey ifade edmemiz söz konusu olamaz. Yargı tarafsız ve bağımsızdır. Bu kongreleri etkilemeye yönelik, delege iradelerinin etkilendiğine yönelik iddialar, deliller sunuluyor. Bunları araştıracak olan yargıdır, mahkemelerdir. Yargı kararlarına uymakta bir hukuk devleti gereğidir” dedi.
